23 Şubat 2009 Pazartesi

HANG


Barcelona denince akla gelen isimlerden biri olan Mimar Gaudi’nin eserlerinden biri ve Gaudi müzesinin de içinde bulunduğu Park Güelle gezerken, estetik ve büyüleyici görsel güzelliğinin yanı sıra sadece gözümü değil kulağımı ve ruhumu etkileyen ve doyuran bir şova dönüştü. Parkı gezerken kulağı okşayan mistik, doğa seslerini ve Uzakdoğu enstrümanlarının sesini anımsatan bir sesle büyülendiğimi söyleyebilirim. Sanki parkın güzelliği daha artmıştı. Park, müziğin sesiyle büyülü ve mistik bir atmosfere dönüşmüştü.

Rönesans sanatçıları heykel, mimari ve resim alanında çalışmalarını Vatikan kenti için. Kullandılar. Leonardo da vinci “burda görsellik adına her şey var ama ses lazım” diyerek simetrik Vatikan meydanına iki tane havuz yaparak su sesinin meydanda oluşturduğu akustiği ile görselliği tamamlayıcı bir unsur olarak sadece göze değil kulağa da hitap etmesini sağlamıştır.
Ünlü Rönesans sanatçısının bu düşüncesini bu parkta nerden ve nasıl bir müzik aletinden geldiğini bilmediğim müziğin etkisiyle Gaudi’nin eseri olan parkı gezerken anladım. O müthiş tının nerden geldiğin gördüğümde ise çok şaşırdım. Tencere kapağı gibi, ufo gibi kaplumbağa gibi, metalden yapılmış bir alet ama o muhteşem sesin bu aletten çıktığına ise asla inanamadım.

Müzik aletinin adı HANG’miş. Çelikten üretilmiş olan alet, kucağa yerleştirilip, el ve parmaklar kullanılarak çalınmakta. Yüzeyinde bulunan küçük yarım küre şeklinde çukurlar ve düz olan alanlara vurularak titreşim yoluyla farklı sesler ve notalar elde edilmekte. Şarkı çalmanız pek mümkün değilmiş. Perküsyon aleti olduğu için sadece ritmik müzik çalabiliniyormuş.
Vatikan’da Leonardo da Vinci’nin yarattığı ses etkisini, Barcelona’da ki adaşı da gerçekleştirmiş olması ilginç bir tesadüf olmalı.
Müzik aleti hakkında Leonardo’nun verdiği bilgiler doğrultusunda; Paslanmaz çelikten yapılan müzik aleti "Hipnotik bir çalgı" olarak kabul ediliyormuş. Hang, Bern dilinde ve Macarca'da "el" anlamına gelmekteymiş. İsviçreli deneyimli bir piyano ustası olan, Felix Rohner ile Sabina Scharer tarafından bir perküsyon enstrümanı olarak bulunmuş. Hang’in ilk kez 2000 yılında İsviçre'deki PANArt Hang firması tarafından üretilmiş. El yapımı olan aletlerin tanesi 1500 - 2000 $ arasında değişiyormuş. Sanırım fiyatı el yapımı olmasından çok etkileyici ve insanın ruhuna huzur veren sesi olmalı diye düşünüyorum. Yaratıcıları, 2000 ile 2005 yılları arasında 45 kadar farklı model geliştirmişlerse de çalma konusunda henüz oturmuş bir kural ya da yöntemi bulunmamaktaymış. Yılda sadece 400 adet kadar üretilip, iki yıl sonrasına teslim tarihi veriliyormuş. Üzerine airbrush tekniğiyle desenler işlenebilinmekteymiş. Ama en önemlisi sanırım Hang’ı kullanacak olan sanatçının mahareti. Nette gördüğüm birkaç adet videoda parktaki lezzeti alamadığımı söylemeliyim.

İlginç bir bilgide Hang’ı kullanan bir sanatçının başına gelenler; Bombaya benzetildiği için Frankfurt’ta gözaltına alınmış. Yine başka ülkenin havaalanında bomba sanılarak alet bir ekip tarafından patlatılmaya çalışılmış
Nasıl çalındığını ve sesini merak edenlere

Hiç yorum yok: