26 Eylül 2011 Pazartesi

ŞARKI DEVRİMİ

Müzik gerçekten bir ulusun tarihini değiştirebilir mi, bağımsızlığını şarkı söyleyerek kazanabilir mi ? Bağımsızlığın silah ve savaşla kazanıldığını bilen bir ulus olarak sanki hep savaşla ve silahla kazanılabileceğine inandık. Bu bildiğimiz ve kazandığımız davranışı bir ulus yıktı ve bağımsızlığını şarkı ile kazandı kendi kazandığı bağımsızlığa komşu ülkelerini de katarak tarihe geçtiler. Bu ulus Baltık ülkelerinden biri olan Estonya halkıdır.
From 1940-1946…in just six short years…Estonia lost more than 20% of its population through successive brutal occupations by Stalin, then Hitler, and tEstonya ve başkenti Tallinn yüzyıllar boyunca Danimarka, İsveç, Polonya, Almanya ve Rusya’nın hükümdarlığı altında kalmış ve Birinci Dünya Savaşı’nın sonrasında, 24 Şubat 1918 tarihinde bağımsızlığını elde etmişti. Ancak bu bağımsızlık birkaç yıl sonra Alman kuşatması ile yeniden kaybedilmiş. Sovyetler Birliği’nin “devrim ihracı” ile 1944 yılında ülke yeniden Rusların hegemonyası altına girmiştir. Berlin Duvarı’nın yıkıldığı 9 Kasım 1989 tarihine kadar Sovyetler Birliği toprağı sayılmıştır.
 Estonyalılar bağımsızlık isteklerini ilk kez Mart 1988 yılında (Lailuvaljak) Tallinn şarkı Festival Alanı’nda toplanarak,   Sovyet iktidarı sırasında yasaklanmış olan ulusal şarkıları ve ilahileri söylenmiş ve daha sonra da aylarca şarkı söyleyerek. Barışçıl bir ayaklanma biçimiyle dünya tarihine girecek olan ‘Şarkı Devrimi’yle duyurmaya çalışmışlardır. Güzel deniz ülkesinin halkı, herhangi bir silah kullanmadan Bağımsızlık şarkıları söyleyerek ayaklandılar. Bu insanları hiçbir kuvvet durduramazdı ve öylede oldu.
16 Ekim 1988 tarihinde, bağımsızlık mücadelesini kazandılar ve 1994 yılında, Rus askerleri ülkeyi terk ettiler.  20 Ağustos 1991 tarihinde, Sovyetler Birliği'nin çökmesi ile birlikte Şarkı Devrimi ile Estonya bağımsızlığını ilan etti.  Bu tarih Estonya'nın ulusal bayramı olarak kabul edilmektedir  31 Ağustos 1994'te Sovyet askerlerinin ülkeden çekilmesi ile, Estonya Tam bağımsızlığını kazanmış ve Sovyetler Birliğinden den ilk ayrılan Baltık ülkesi olma başarısını kazanmıştır.
16 Ekim 1988 tarihinde Bağımsızlık ilan edildiğinde, 300 bin kişi, şehir meydanında toplanıp şarkılarla kutlama yaptılar. Festivalde sık sık söylenen "Mu Isamaa"  “Vatanım, Aşkımdır” adlı halk şarkısı da ülkenin ulusal marşı olarak seçilmiştir.
Estonyalılar ses getiren bağımsızlık mücadelelerini  Şarkı Devrimi’nin bir parçası olan diğer kardeş Baltık ülkeleri Letonya ve Litvanya ile birlikte başka bir protestoda yer almışlardır. Bu üç ülkenin ortak acı kaderlerine dünyanın dikkatini çekmek için üç ülkenin halk cepheleri tarafından organize edilen 23  Ağustos 1989 tarihinde düzenlenen "Baltık Yolu" veya "Baltık Zinciri" adıyla anılan  Letonya, Litvanya ve Estonya vatandaşlarından oluşan, yaklaşık 600 km.lik karayolunda, 2 milyon kişinin  el ele tutuşarak oluşturdukları insan zinciri ile hiçbir göstericinin burnu kanamaksızın gerçekleşen eylemle  tarihte bir ilki gerçekleştirmişlerdir.
"Baltık Zinciri'' yaklaşık 2 milyon Baltık halkı Riga, Tallinn Vilnius  ( her üç ülkenin başkentleri) kentlerini birbirlerine bağlayan, tarihin en uzun insan zincirlerinden birini yarattılar. Bu eşi görülmemiş bir protesto eylemi Sovyet yönetimine karşı üç esir millet için geri dönüşü olmayan ulusal kurtuluş hareketiydi. Eylem aynı zamanda, üç ülke arasındaki dayanışmayı da göstermiştir. Bana göre , bu eylem duygusal büyüleyici ve görsel açıdan çarpıcı bir protesto olaydır. Üç ulusun bağımsızlıklarını geri alma arzularını bu protesto eylemi ile dünyaya duyurdular ve bağımsızlıklarını kazandılar.
Dileğim tüm ulusların bağımsız olması ama olmayan uluslara ‘Şarkı Devrimi’ gibi bağımsız mücadelenin örnek olması dileğiyle…. 

Hiç yorum yok: