16 Şubat 2011 Çarşamba

GECE VE IŞIK

Hiç Bilmediğiniz Ve İlk Kez Gördüğünüz Bir Kenti  Gece Seyrettiniz mi?


Lizbon sokakları yağmurun etkisiyle terk edilmiş hissi uyandırsa bile, yalnızlık hissine kapılmanız mümkün değil çünkü ışıkların sıcaklığı ve ışıltısı içinizi ısıtacak kadar çarpıcı ve estetik.

Sokakları gezerken yağmurun etkisi ile sokaklarda çok az insan olması benim için keyifliydi. Sokaklar tamamen benimdi ve bu güzelliği kimseyle paylaşmayacağım kadarda bencildim. Sokaklar benim, ışıklar benim, güzel mimarisiyle kent benimdi artık.

Güzelliği ve sıcaklığı beni sararken yağmurun getirdiği bir güzellik ışıkların yere yansımasıyla kente kattığı ekstra bir parlaklık şehre daha bir güzellik katıyordu. Yere yansıyan ışıklar adeta yerlere altın tozu serpilmiş gibi altın parlaklığına kavuşmuştu.

Sokaklarda tek tek insanların varlığı bana insanların bu güzelliğe alışık olduklarını, yağmurdan kaçtıklarını, ya da kentin güzelliğini fark edemeyecek kadar kör olduklarını düşündürdü. Belki benim gibi sokakların tadına varacak kadar kente yabancı değillerdi kim bilir?

Işığa ve geceye eşlik eden sesler vardı. Fado ezgileri, arada bir geçen eski model araçların sesleri ve sıcakkanlı ve cana yakın Portekiz halkının her daim etrafa yayılan kahkahalarıydı.

Kenti gece, ışıklar ve yağmur altında gezerken, '‘kent belki bu kadar güzel değildir ama ışıklar buraya farklı bir güzellik katmış asıl büyü yoksa ışıktan mı?’' Diye sorar buldum kendimi. Ama kesin olan, kente bu güzelliği katan, sokakları birbirinden farklı kılan ışık tasarımlarının güzelliği, ışığın büyüsü ve Portekiz halkının sıcaklığıydı.

Işık konusunda sadece ben öyle düşünmüyorum tabii ki; Bilim adamları da bu konuda araştırma yapmalarına rağmen hâlen gizemliğini kaybetmemiş. Bugünün hiçbir bilim adamı ışığın basit bir şey olduğunu söyleyemiyor. Işık bütün dünyanın hem bir besin kaynağıdır, hem de yaşamın ta kendisidir diyorlar. Atalarımız da ışığı kutsamış ve onu bir kült haline getirmişlerdir. Tanrısal bir gücü vardır ışığın. Dünyayı gündüz güneş, gece ise ay aydınlatır. Bu yüzden çeşitli kültürlerde güneş, ay, gezegenler ve yıldızlar bir tapınma aracı olarak kullanılmış ve tanrı ile özdeşleştirilmiştir.

Ama biz onun bütün kutsallığını bozmuş ve tanrının elinden ışığı alıp ona sahip olmuşuz. Işığı hassas bir alet gibi kullanıp sanata dönüştürmüşüz. Lizbon sokaklarında olduğu gibi. Tüm bunlar insanları büyülemek için değil mi o halde ışık hala insan için büyük bir sır ve büyü.











Hiç yorum yok: